Yaygın Gelisimsel Bozukluk Destek Egitim Programı (OTİZM);

 

                    Yaşamın ilk üç yılında görülmeye baslayan otizm, günümüzde en sık rastlanan nörolojik bozukluklardan biri olarak tanımlanıyor. Otizmli çocukların  çevreleri ile temas ve iletişimlerinde çesitli problemler görülüyor ancak hastalar erken tanı ve doğru rehabilitasyon programları ile hayata kazandırılabiliyor. Bilinen bir ilaç prosedürü ya da ameliyat gibi tedavi seçenekleri olmayan bu hastalıkta, rehabilitasyon süreci hastaya göre değişiyor. Kurumumuz bu süreç boyunca deneyimli ekibi ile beraber, kişinin devam eden hayat sürecini kaliteli yaşayabilmesi yönünden var gücüyle destek vermektedir.
Konu Baslıkları
 

* Otizm nedir? Otizm ne demek?

* Otizm neden olur?

* Otizm belirtileri nelerdir?

* Otizmin tanısı nasıl konulur?

* Otizm tedavisi nasıldır?

Otizm nedir? Otizm ne demek?

                 Otizm spektrum bozukluğu ya da bilinen adıyla otizm erken çocukluk döneminde başlayan, ciddi bir gelişimsel bozukluktur. Genellikle, oturma, yürüme gibi motor becerilerin gelişiminde, boy ve kilo alımında bir sorun görülmemektedir. Otizmli çocukların dış görünüşleri diger çocuklardan farklı değildir. Aksine güzel ve sağlıklı görünen çocuklardır. Bazılarının baş çevresi büyük olabilir. Asıl sorun, sosyal etkileşime, iletişime zarar veren, sınırlı ilgi alanlarına ve tekrarlanan hareketlere yol açan davranışlarının bulunmasıdır. Bazen belirtiler 1 yaşından önce baslarken, bazılarında normal psiko-sosyal gelişme olup “mama, baba” gibi ilk kelimeler söylendikten sonra gelişimde gerileme, duraksama fark edilir. Otizmin beynin yapısını ve işleyişini etkileyen sinir sistemindeki sorunlardan kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu hastalığın çocuk yetiştirme türleriyle ve ailenin sosyo-ekonomik düzeyiyle bir ilgisi bulunmamaktadır.
                   Teşhisi anne karnında mümkün olmayan otizm, kız çocuklarına oranla erkek çocuklarda dört kat daha fazla görülmektedir. Bunun nedeni tam olarak bilinmemektedir. Otizm, yaygın gelişimsel bozuklukların bir alt grubudur. Yaygın gelişimsel diğer bozukluklar ise;
 
Asperger sendromu: Dil gelişimleri otizme göre daha iyi olmaktadır,
 
Rett sendromu: Sadece kız çocuklarında görülen agır zihinsel geriliği ve baş çevresi küçüklüğü ile seyreden bir genetik hastalıktır.

 

Dezintegratif: İlk iki yaşa kadar çocuğun gelisimi normaldir ancak sonrasında otizm benzeri bulgular baslamaktadır. 

Otizm neden olur?

              Otizmin kesin nedeni günümüze kadar yapılan araştırmalar neticesinde henüz bulunamamıştır. Genetik ve bazı çevresel faktörler (doğum komplikasyonları, viral enfeksiyonlar ve çevre kirliliği) otizm sebebi olarak gösterilmiş ancak henüz kesin olarak ispatlanmamıştır. Beyin fonksiyonlarını hücre iletişimlerini bozan, nadir de olsa bazı genetik, nörometabolik (beyin kimya bozuklukları) hastalıklarda veya epilepsi gibi durumlarda otizm bulgularının görüldüğü bilinmektedir. Günümüzde aşı ile otizm arasında bir ilişki olduğu kesinlikle gösterilmemiştir.

Otizm belirtileri nelerdir?

               Belirtilerin, küçük çocuğun umursamazlığı mı yoksa iletişim konusundaki isteksizliği olduğuna karar verilmesi zordur. Konuşma gecikmesi birçok sağlıklı çocukta da görülebilmektedir. Çocuğun bazen belirtileri gösterirken bazen de sağlıklı gelişiyor gibi davranması ailenin kafasını karıştırabilir. Otizmin bir spektrum bozukluğu olarak adlandırılması tam da bu yüzdendir. Hafiften ağıra doğru olan belirti şiddetleri; sağlıklı ama yavaş gelişen çocukla, ağır nöro psikolojik hastalık arasında bir yelpaze oluşturur. Uyku, besin seçme gibi zorluklar sıklıkla bulunabilir.
                     Otizmin en temel belirtisi, çocukların göz teması kuramamalarıdır. Kısa süreli, çekingen bakış, göz kontağı varmış gibi bakma ama karşıdakini anlamaya yönelik bakmama gibi durumlar olabilir. İsmi ile çağrılan çocuklar genellikle tepki veremez ve neredeyse tümünde konuşma problemleri vardır. Bu hastalar ya hiç konusamaz veya geç veya tuhaf konuşur. Taklit becerileri kısıtlıdır. Bay-bay yapma, selam verme ve mimik kullanmak gibi taklitleri geç öğrenirler.
                  Otistik çocuklar işaret ile isteklerini gösteremez ve iletişim problemleri çok sıktır. İhtiyaçlarını, karşılayacak kişinin kolunu çekerek, onu kaldırıp götürerek, ağlayarak gösterirler. Yaşıtları veya büyükler ile iletişim kurmada isteksizdirler. Grup oyunlarına katılamaz ve oyuncaklar ile anlamlı bir sekilde oynayamazlar. Akranlarıyla olmak yerine kendi halinde olmayı tercih ederler. Bazı çocuklarda sallanma, el çırpma, kanat çırpma gibi “stereotipi” denilen, tekrarlayan anormal hareketler veya koridorda koşturma, ışığı açma-kapama gibi takıntılı davranışlar görülebilir.  Otistik çocukların bir diğer önemli belirtisi temastan hoşlanmamalarıdır. Bebeklik çağında bile anne kucağında sakinleşmez, aksine rahatsız olurlar. Otistik çocuklar kendilerine ait ayrı bir dünyada yaşar. Otistik bir çocuk kucağa alınmayı önemsemez. İstediğine ulaşmak için herkesin kucağına gidebilir, yabancı algılaması yoktur. 2-3 yaşına geldiğinde cansız objelere daha fazla ilgi gösterirler. Sürekli ellerinde bir eşya tutma, objeleri dizerek oynama, arabayı ters çevirip tekerleğini döndürme veya yatarak arabanın dönen tekerlegini izleme gibi oyunları vardır. Oyuncağın bütünü yerine bir parçasıyla oynamayı severler. Onun için canlıyla cansız arasında çok fazla fark yoktur. İnsanlarla anlamlı göz kontağı kurmazlar. Ses, ışık ve kokuya karşı aşırı duyarlı olabilir, beklenmedik tepkiler verebilirler. Bazen kendisine söylenenleri papağan gibi tekrar ederler, ben-sen gibi zamirleri ters söylerler.

Otizmin tanısı nasıl konulur?

                     Otizm teşhisi laboratuvar testleri, görüntüleme yöntemleriyle konulmamaktadır. Tanı, çocuk psikiyatristi tarafından çocuğun gözlemlenmesi, aileye bazı soruların sorulması ve gelişim testleriyle konulur. Ayırıcı tanı, eşlik eden hastalıklar yönünden gerekirse kan tahlilleri, nörolojik, kulak-burun boğaz, metabolik hastalıklar için başka uzmanlık alanlarından konsültasyon istenebilir. Teshisi anne karnında mümkün olmayan otizm, kız çocuklarına oranla erkek çocuklarda dört kat daha fazla görülmektedir.

Otizm tedavisi nasıldır?

                              Otizm spektrum bozukluğu sorununun bilinen bir ilaç, ameliyat gibi tedavisi yoktur. Tedavinin ana amaçları, yaşam kalitesi ile işlevsel bağımsızlığı artırmaktır. Gelişmedeki gecikmeleri desteklemek, ilgili bozuklukları tedavi etmek ve ailenin süreci yönetmesine yardımcı olmaktır. Beynin ilk 3 yıldaki gelişimi, öğrenmesi çok hızlıdır. Dışardan gelen doğru ve yoğun uyaranlarla erken müdahale, tüm gelişimsel bozukluklar gibi burada da en etkili yöntemdir.
                      Tedavi çocuğun gereksinimlerine göre planlanmaktadır. Küçük yaşlarda yoğun ve sürekli eğitim programları ile davranış terapileri, çocukların kendine bakabilme, sosyal ve iş yetileri kazanabilmesine yardımcı olur. Böylece işlevselliği artırır, belirtilerin şiddetini ve uyumsuz davranışları azaltır. Erken yaşta baslanan, aile desteği ile birlikte çocuğun yeteneklerine ve ihtiyaçlarına göre bireysel ve grup olarak özel eğitim programları hazırlanması, uzman kişilerce uygulanması, günümüzde bilinen tek “tedavi” yöntemidir. Özel eğitim ve ekip çalışmasını gerektiren tedavi uzun sürelidir ve ekipte çocuğun kendi doktoru, özel eğitimcisi, konuşma uzmanı, çocuk psikiyatri ve/veya çocuk nöroloğu mutlaka bulunmalıdır. Uygulanacak olan ilaç tedavileri ise otizme eşlik eden ve varsa mevcut problemleri azaltmaya yöneliktir.

* Kaynak Memorial Hastanesi.